Mesudiye Belediye Başkanları
Ocak 29, 2020 Mithat Baş Tarih Araştırmaları 0 Yorum Kategori : Mesudiye , Mesudiye Belediyesi , mesudiye tarihi , Mithat Baş tarih araştırmaları , Ordu Belediyesi , ordu tarihi , Serdaroğlu Mustafa Bey
KASABALAŞMA SÜRECİ
Milas, günümüzdeki Mesudiye ilçesi
civarıdır. Burası tarih boyunca bir yerleşke değil, coğrafi ad olarak
kullanılmaktadır. Adını, M.Ö. Karadeniz kıyılarına koloniler kuran
Miletoslulardan veya Antik bir Anadolu dili olan “Luwi” dilinden almış olmalıdır. Miletoslular, Karadeniz kıyılarına M.Ö. 7.
yüzyılın ortalarından itibaren koloniler kurmaya başlamışlardır. Doğal
limanlarda kurdukları kolonilerin dışında Orta Karadeniz Bölümü’nün iç
kesimlerine de yerleşen Miletoslular, günümüzdeki Mesudiye yakınlarında
“Meletios” kalesini yaptırmışlar, bölgeye de kendi adlarını
vermişlerdir. Bu kalenin Helenistik dönemde yapılması da olasıdır. Bilimsel bir
tarihlendirme konuyu açıklığa kavuşturacaktır. Ancak, taş işleme yöntemleri
Helenistik dönemi andırmaktadır.
Milas adının ilkçağ yahut ortaçağda Mylasa/Mylassa
olması mümkündür. Fakat adın aslı Luwi dilindeki Mela yahut Mila sözcüğü olup
Helenleşme döneminde sonuna (–s) eklendiği ve bu eklemeli adın Türkleşme
döneminde “Milas” edilmiş bulunduğu da olasıdır.
Milas kelimesi, bir antik Anadolu dili olan Luwi dilinde “değirmen” anlamına
gelmektedir. Nitekim 15. ve 16. Yüzyıl
Osmanlı Tahrir Defterleri kayıtlarında Yukarı Melet havzasında bulunan Milas’ta
bol miktarda değirmen bulunduğu ve sahiplerinden “asiyap vergisi” alındığı
bilinmektedir.
Milas, kimilerinin sandığı gibi bir
kasaba adı değildir. Yukarıda belirtildiği gibi bir coğrafi addır. Tahrir
Defterleri döneminde “Nahiye-i Milas” olarak adlandırılan bölgenin yönetim
merkezi sürekli olarak değişiklik göstermiştir. Osmanlılar döneminde nahiye
veya kazaların merkezleri, kadı ve yönetici kimselerin oturduğu yer olarak
kabul edilmekteydi. Bu nedenle de Milas nahiyesi/kazası’nın da merkezi tarihi
süreç içinde çeşitli değişiklikler göstermiştir. Osmanlı kayıtlarından anlaşıldığına
göre Milas’a Kale, Parçı, Herise ve Eskidir gibi yerleşkeler çeşitli tarihlerde
merkezlik etmiştir. Çok uzun yıllar Milas Kalesi merkez olarak kullanılmış, 19.
yüzyıl başlarından itibaren Milas’ın merkezi Parçı’ya alınmıştır. Bunda o
yıllar İskefsir’in de (Reşadiye) Milas’a bağlı olmasının da rolü vardır.
Parçı’nın
Milas’ın kaza merkezi olması buraya çok uzak bulunan birçok köyün ve kaza ileri
gelenlerinin yeni bir kasaba oluşturma fikirlerinin doğmasın yol açmıştır. En
çok da kazanın ileri gelen sülalelerinden olan Aliçavuşoğulları yeni bir kasaba
kurulması ve merkezin buraya taşınması gerektiğini savunmuşlar ve bu konuda
girişimlerde bulunmuşlardır. Melet ırmağı ile Eskidir deresinin kesiştiği yer
olan günümüzdeki Mesudiye’nin bulunduğu yer onlara göre en uygunuydu.
Parçı’dan Hamidiye'ye Taşınma
Parçı’dan Hamidiye'ye Taşınma
İlçe merkezi için
yeni bir yerleşke kurulmadan önce burası çevre köylerinin ihtiyaçlarını
karşılayan bir pazar yeri olarak kullanılmaktaydı. Köyler tarafından da “Pazar”
diye adlandırılmaktaydı.
Osmanlı Devleti’nde gayrimüslimlerin mülk
edinmeleri Islahat Fermanı ile mümkün olmuştur. 1861 yılından itibaren de Rum
ve Ermenilere tapu edinme hakkı tanınmıştır. Onlar da bu haklarını alabildiğine
kullanmaya başlamışlardır. Zaten ticaret ve sanat açısından gelişmiş bir toplum
olan gayrimüslimler, kolayca parasını verip mülk sahibi olmakta ve istedikleri
yerlere yerleşebilmekteydiler. Milas’ta yeni bir kasabanın kurulması ve kaza
merkezinin yeni kurulacak bu yere taşınması gündeme gelince Sivas’tan 1861
yılında Mesudiye’nin o zamanki adı olan pazar yerine çok sayıda Rum ve Ermeni
göçmen yerleştirilmiştir. Bu tarihe kadar şimdiki ilçe merkezinde Rum ve Ermeni
yoktu.
Bu konuda BOA’de
bulunan ve “A. MKT.UM..493530 Sivas'a gelen muhacirlere iyi muamele yapıldığı
ve bunların Milas (Mesudiye) kazasına yerleştirildikleri. H-15-02-1278 (23
Temmuz 1861)” denilen belge Hamidiye/Mesudiye ilçe merkezine Rum ve Ermenilerin
sonradan yerleştirildiğini göstermektedir. Böylece Pazar yeri olarak kullanılan
bu yerleşke yeni gelenlerle birlikte kasabalaşmaya başlamıştır.
Belediye
Örgütlerinin Kurulması
Osmanlı Devleti’nde
ilk belediye yönetimi 1854 yılında o zamanın başkenti olan İstanbul’da
kurulmuştur. “Şehremini” adı kuşkusuz bu tarihten önce de görülmektedir. Fakat
yüzlerce yıldan beri görev yapan bu memuriyet 1855 tarihli “Şehremini
Nizamnamesi” ile idari bir örgüt haline getirilmiştir.
Belediyeler için ilk
teşkilat kanunu ise 1877 tarihinde yayımlanan “Vilayetler Belediye Kanunu”dur.
Ancak bu kanunda şehir ve kasabaların tam anlamıyla bir tanımı yapılmadığından
belediye örgütleri sadece vilayet, liva ve kaza merkezlerinde kurulmuşlardır.
Bu kanun günümüzde yürürlükte olan 3 Nisan 1930 tarih ve 1580 sayılı
“Belediyeler Kanunu” yürürlüğe girinceye kadar uygulanmıştır.
Mesudiye ilçe
merkezi Parçı’dan 1870 yılında bugünkü yerine taşınmıştır. 20 Kasım 1876
Tarihinden itibaren de kazanın Milas olan adı Hamidiye olarak değiştirilmiştir.
1877 tarihinde ülkedeki
bütün kaza merkezlerinde belediye teşkilatları kurulduğuna göre o yıllarda kaza
olan Hamidiye’de de (Mesudiye) kurulmuştur.
1877 kanununa göre belediye organları belediye reisi ve yerel eşraftan
seçilen belediye meclisinden ibaretti. Şehir veya kasabanın nüfusuna göre dört
yıl için 6-12 kişilik bir belediye meclisi seçilir, üyelerin yarısı iki yılda
bir kura ile değiştirilir, reis ise bu üyelerin arasından hükümet tarafından
seçilip tayin edilirdi.
Belediye meclis
üyeleri 25 yaşını geçmiş, Osmanlı uyruklu ve yılda en az 50 kuruş emlâk vergisi
veren kimselerden seçilirdi. (Sonraki yıllarda bu emlak vergisi 500 kuruşa
kadar çıkarıldı.)Yani ancak bu vergiyi devlete ödeyenler seçilme hakkına
sahiptiler. Seçilenlerin Türkçe bilme mecburiyeti vardı. Meclisin doktor,
veteriner, mühendis gibi danışman üyeleri de bulunmaktaydı.
MESUDİYE
BELEDİYE BAŞKANLARI
Belediye başkanları
ve üyelerine ait bilgiler Sivas Vilayet Salnamelerinin incelenmesi sonucu ortaya
çıkmaktadır. Bu salnamelerden anlaşıldığına göre kazalarda belediye
teşkilatlarının kurulduğu ilk yıllarda hükümet, seçilen belediye meclis
üyelerinin başına kaymakamı reis olarak atıyordu. Nitekim Hamidiye belediyesi
reisi 1881 yılında Kaymakam İsmail Hakkı Efendi olarak belirtilmiştir.
Hamidiye kazasında
1887 yılından itibaren seçilmiş üyeler arasından belediye başkanı ataması
yapılmaya başlandı.
SALİH AĞA (1887-1891
1887 Tarihli Sivas Vilayet salnamesinde Hamidiye Belediye Meclisi Başkanı olanak Salih Ağa, Katip ve Sandık Emini olarak da Salih Efendi görülmektedir.
SALİH AĞA (1887-1891
1887 Tarihli Sivas Vilayet salnamesinde Hamidiye Belediye Meclisi Başkanı olanak Salih Ağa, Katip ve Sandık Emini olarak da Salih Efendi görülmektedir.
HÜSEYİN
EFENDİ (1891-1895)
1891 yılında
seçilmiş idare meclisi üyeleri arasından hükümetçe atanan ilk Hamidiye Belediye
Başkanıdır.
Seçilmiş Belediye
Meclisi Azaları: Hasan Ağa, Süleyman Ağa, Panoyod Ağa Vasil Ağa. Sandık Emini:
Ethem Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi 1308/1891, s.184)
VELİ
AĞA (1895-1899)
6 Nisan 1898 İkdam Gazetesi’ndeki haberde
Koyulhisar ve Hamidiye kazalarında şiddetli bir deprem olduğu anlatılmakta; “Hamidiye kazasına merbut [bitişik] Çavdar ve
Boşsan nahiyeleri ile mevâki-i sairedeki [diğer yerlerdeki] hasaratın
[hasarların] tahkiki için eşraf-ı mahalliyeden [ kazanın ileri gelenlerinden]
Mustafa Bey’le Belediye Reisi Veli Ağa’nın iğzam olunduğu [yola koyulduğu] ve
iane-i nakdiyeden [para yardımından] başka beş yüz yirmi kıyye [640 kilo] un muhtacına
[ihtiyaç sahiplerine] tevzi edildiği [dağıtıldığı]…” ifadelerinden Veli Ağa’nın
Hamidiye belediye başkanı olduğu anlaşılmaktadır.
SÜLEYMAN BEY (1899-1901)
Veli Ağa'dan sonraki Hamidiye Belediye Başkanıdır. Kendisine başarılı çalışmalarından dolayı Rütbe-i rabia (4. derece rütbe) ödülü verilmiştir. 12 Muharrem 1319 (1 Mayıs 1901) Belgeden ödülü Sadrazam Halil Rıfat Paşa'nın verdiği anlaşılmaktadır.
SÜLEYMAN BEY (1899-1901)
Veli Ağa'dan sonraki Hamidiye Belediye Başkanıdır. Kendisine başarılı çalışmalarından dolayı Rütbe-i rabia (4. derece rütbe) ödülü verilmiştir. 12 Muharrem 1319 (1 Mayıs 1901) Belgeden ödülü Sadrazam Halil Rıfat Paşa'nın verdiği anlaşılmaktadır.
SERDAROĞLU
MUSTAFA EFENDİ (1901-1905)
Serdaroğlu Mustafa
Efendi, Mesudiye’nin önemli şahsiyetlerinden birisidir. Başarılı
çalışmalarından dolayı 1901 yılında hükümetçe ödüllendirilmiştir. (BOA. DH.MKT. 2495-64-0 (Hamidiye Kazası Belediye
Reisi Serdarzade Mustafa Efendi'nin hüsn-i hizmetinden dolayı taltifi. H-21-02-1319 (9 Haziran 1901) Kurtuluş Savaşı yıllarında
Kuva-i Milliye hareketlerine katılmış, Erzurum ve Sivas kongrelerinde
bulunmuştur.
Seçilmiş Belediye
Meclisi Azaları: Hacı Bekir Efendi, Mehmet Ağa, İzzet Ağa, Yor Ağa, Koda Ağa, Kâtip:
Zühtü Efendi, Tabip: Tapinos Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi, 1321/1903, s.
154)
HACI
BEKİR EFENDİ (1905-1909)
Hacı Bekir Efendi
Mesudiye Kale Köyü’ndendir. Çorum ve İskefsir medreselerinde okumuş, İskefsir
medresesinde müderrislik yapmıştır. Daha sonra Mesudiye’de yerleşmiş ve ilçede
önemli hizmetlerde bulunmuştur. Sivas Vilayet Salnamesi kayıtlarından Belediye
Başkanı atanmadan önceki dönemde de seçilmiş belediye meclisi üyesi olduğu
anlaşılmaktadır.
Seçilmiş belediye
meclisi azaları: Abdurrahman Efendi, İzzet Efendi, Yor Efendi, Apostol Ağa. Kâtip:
Zühtü Efendi, Tabip: Tapinos Efendi (Sivas Vilayet Salnamesi, 1325/1907, s. 165)
İZZET
AĞA (Şirpoğlu) (1909-1916)
İzzet Ağa,
Mesudiye’nin Arıkmusa Köyü’ndendir. Ancak Mesudiye merkeze yerleşmiş ve burada
ikamet etmeye karar vermiştir. Daha önceki dönemlerde de seçilmiş belediye
meclis üyeliklerinde bulunmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mesudiye’den
Kuva-i Milliye hareketine katılıp onları destekleyenlerin içinde İzzet Ağa da
vardır. XII. Dönem Ordu Milletvekili
olan İzzettin Ağaoğlu’nun babasıdır.
ZÜLFİKAR
EFENDİ (Harputlu) (1916-1920)
Belediye başkanları
seçilmiş meclis üyeleri arasından hükümetçe atanıyordu. O yıllarda Harputlu bir
memur olan Zülfikar Efendi Mesudiye’ye yerleşmiş ve meclis üyesi seçilmiş
olmalıdır. Çalışmaları takdir edilmiş olmalı ki hükümetçe belediye reisi olarak
atanmıştır.
HALİT
BENGÜ (1920-1924)
İstanbul doğumlu bir
askeri subay olan Halit Bengü, emekli olduktan sonra Mesudiye’ye yerleşmeye
karar vermiştir. Serdaroğlu Mustafa Efendi ile de karşılıklı dünür olmuşlar ve
akrabalık bağı kurmuşlardır. Halit Bengü, X. Dönem Ordu Milletvekilliği ve
Devlet bakanlığı yapmış olan Cemil Bengü’nün de babasıdır.
MUSTAFA
BEY (Aliçavuşoğlu) (1924-1928)
Mesudiye’nin önemli
tüccarlarından birisidir. Hükümetçe de hizmetlerinden dolayı ödüllendirilmiştir.
(BOA. DH. MKT. 2514-94-0 Sivas Vilayeti Muhasebe kâtiplerinden Mehmed Efendi ile
Hamidiye kazası eşrafından Ali Çavuşzade Mustafa Bey'in üçüncü rütbe ile taltif
edilmeleri. H-11-04-+1319 (28 Temmuz 1901) . Mesudiye kasabasının gelişmesi
için önemli çabalar sarf etmiştir.
SAMİ
BEY (Aliçavuşoğlu) (1928-1932)
Aliçavuşoğlu Sami
Bey, Mesudiye’nin önemli simalarından birisidir. Mesudiye kasabasının imarına
büyük katkıları olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında başlatılan Kuva-i Milliye
hareketinin önemli destekçilerindendir. Tarihi hükümet konağının yapılmasına ön
ayak olmuş ve yaptırmıştır. Ayrıca Mesudiyeli mübadillerin hiçbir zarar
görmeden ilçeden ayrılmalarına da katkısı bulunmuştur.
RAİF
SARISOY (1932-1936)
Raif Sarısoy (Raif
Efendi) Mesudiye’nin önemli bürokratlarından birisidir. Yıllarca Şer’i ye Başkâtibi
olarak görev yapmıştır. O sadece bir bürokrat değil, aynı zamanda bir Kuva-i
Milliyecidir. Bu hareketin Mesudiye’deki
örgütleyicilerindendir. Doğrudan seçimle belediye başkanı olan Mesudiye’deki
ilk kişidir. Ondan sonraki Mesudiye belediye başkanları da doğrudan halk
tarafından seçilmişlerdir.
MEHMET
GÖKALP (1936-1940)
Mehmet Gökalp
Mesudiye Sarıyayla mahallesindendir. 1936- 1940 yılları arasında Mesudiye
Belediye Başkanlığı yapmıştır.
MEHMET
KARAYAKA (1940-1944)
Aliçavuşoğlu Mehmet
Karayaka Mesudiye’nin önemli eşraflarından birisidir. Uzun yıllar kaza
merkezinde büyük bir manifaturacı mağazası işletmiştir. Daha sonra Ordu
merkezden büyük araziler almış ve buraya taşınmıştır. Çocukları da İstanbul’a
yerleşmişlerdir.
HAMİT
KARAYAKA (1944-1946)
Aliçavuşoğlu Hamit
Karayaka da Mesudiye’nin önemli tüccarlarından birisidir. Onun Mesudiye’de
büyük bir manifatura mağazası vardı. 1944-1946 yılları arasında da Mesudiye
Belediye Başkanlığı yapmıştır.
MUSTAFA
DELİCE (1946-1950)
Mesudiye Kale
köyündendir. Önceleri Mesudiye Belediye başkanlığı yapmış olan Hacı Bekir
Efendi’nin oğludur. Mesudiyeli eşraftan Sami Bey’in muhasebe işlerini yürütmüş
ve kasadarlığını yapmıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Mesudiye-Suşehri
havalisinde yüzbaşı rütbesiyle İaşe İkmal subaylığı görevinde bulunmuştur.
Y.
İZZETTİN AĞAOĞLU (1950-1959)
Mesudiye’de belediye
çalışmaları gerçek anlamda 1950’li yıllarda başlamıştır. O yıllarda Belediye
Başkanı olan İzzettin Ağaoğlu, belediye hizmetlerinin daha iyi yapılabilmesi
için Aliçavuşoğlu Sami Bey’e ait “çayır”
mevkiini (Günümüzde otobüs terminali, sebze pazarı, okul ve Hamidiye
tesislerinin bulunduğu geniş alan) belediye
adına kamulaştırmıştır. Aynı yıllarda ilçeye bir bent yaptırılarak elektrik
ihtiyacı karşılanmıştır.
ŞEVKET
YILMAZ (1959-1961) (1961-1963 Vekâlet)
Mesudiye’nin en
Müslim Sarıca mahallesindendir. Mesudiye merkezde zahire toptancılığı yapan
eşraflardan birisidir. 1960 ihtilalından sonra 1961’de belediye başkanlığına
Kaymakam Yusuf Ziya Barutçu vekâlet etmiştir. Bu dönemde mahalle ara yolları
açılmış ve parke döşemeleri yapılmıştır.
ZÜLÂL
ÖNÜRME (1963-1973)
Zülâl Önürme
zamanında eski belediye binası ve altındaki dükkânlar, cami ve okullara çıkan
köprüler, genel tuvalet ve çarşı meydanının parke döşemeleri yaptırılmıştır.
İlçeyi enterkonnekte sisteme bağlayan enerji nakil hatları da bu zamanda
yapılmıştır.
A.BAKİ
YILMAZ (1973-1981)
A.BAKİ
YILMAZ (1984-1999) (1981-1984 Vekâlet)
Mesudiye’de çok uzun
yıllar belediye başkanlığı yapan Ahmet Baki Yılmaz’ın belediye başkanlığı 12
Eylül sonrası üç yıl kadar kesintiye uğramıştır. Belediye başkanlığı zamanında
oto garajı ve sebze hali ile çevresindeki dükkânlar yaptırılmıştır. Ordu-Sivas
Caddesi ve Çambaşı Caddesine beton yollar yaptırılmıştır. Fistoru Caddesi, Hükümet Caddesi ve elektrik
santraline giden yolların parke döşemeleri yaptırılmıştır. Aynı dönemde
Mesudiye Belediyesi’ne arozöz (İtfaiye arabası), kepçe ve makam otosu temin
edilmiştir.
İlçenin kadastroya
açılmasına öncülük edilmiştir. Taşbaşı Mahallesine belediye misafirhanesi
yaptırılmış, yeni hükümet konağının yapılmasına katkı sağlanmıştır. Mesudiye
ilçesine şok havuzlu sauna yaptırılarak hizmete açılmıştır.
Mehmetçik
dershanesini açarak öğrencilerin eğitimine katkı sağlamıştır.
1984-1985 yıllarında
Mesudiye ilçesinin eski ve kullanılamaz durumda olan içme suyu şebekesi tamamen
değiştirerek yenilenmiştir. Mesudiye Lisesi’nin arkasındaki arazinin
parselasyonu yapılarak arsa üretip çalışanların ev sahibi olması sağlanmıştır.
MUSTAFA
DEMİR (1999-2004)
Mustafa Demir’in
belediye başkanlığı döneminde ilçe merkezinden hastane ve Kaymakamlık, Adliye
lojmanları, Yüksek okul ve yurtlara giden caddelerde parke döşemesi ve
Cumhuriyet meydanının yeniden düzenlenmesi gerçekleştirilmiştir. Müslüm Sarıca,
Ekşere, Maksutalan ve Fistoru mahallelerinin yolları genişletilmiş ve zemin
döşemeleri yapılmıştır.
Bahçe mahallesinde
mezarlık yolu genişletilmiş, bu mahallede içme suyu deposu yaptırılmıştır.
Otobüs terminali ve diğer parke olmayan bölgelerde dönem içinde iki defa asfalt
dökümü yapılmıştır. Mesudiye merkez mahallelerinin imar planının yaptırılması
için ihale açılmıştır. Belediye hizmet binası ile Belediye otel binalarına kaloriferli
sistem uygulanmıştır.
A.BAKİ
YILMAZ (2004-2009)
Mesudiyeli iş
adamları Yılmaz Korkmaz ve Engin Özmen gibi değerlere yardımcı olunarak
Mesudiye hastanesinin bitirilmesi, halı sahalar, yatılı okullar ve yurtların
hizmete açılmasına katkı sunulmuştur. Ahmet Baki Yılmaz, Türkiye’de bir rekora
da imza atmış, altı dönem belediye başkanı seçilerek yerel yönetimlerde en uzun
süre görev yapan tek kişi olmuştur.
İSA
GÜL (2009- ……..)
İsa Gül zamanında
Mesudiye kasaba giriş ve çıkışları, köprü üstü, Çaltepe Mahallesi, Köykent grup
yolu, Karacaören grup yolu ve Ulugöl yaylası yollarının asfalt yol dolguları
yaptırılmıştır. Mesudiye Belediyesi Beykoz Tepesi Sosyal Yaşam Alanı
yaptırılmış ve hizmete açılmıştır. Esatlı Mahallesinde beton yol yapımı ve genişletilmesi,
Topçam Mahallesinde beton yol yapımı, Güzle ve Herközü Mahallelerinde yol
genişletme çalışmaları yapılmıştır.
Arpalan mahallesinde
2 adet 50 tonluk, Güneyce mahallesinde 40 tonluk su deposu, Üçyol mahallesinde
2 adet su deposu, Keyfalan yaylasında 108 tonluk, Göçbey mahallesinde 108 tonlu
su depoları yaptırılmıştır. Bayraklı ve Konacık mahallelerinde içme suyu hattı
döşenmesi, Güzle mahallesinde içme suyu çalışması ve Topçam mahallesinde
kanalizasyon çalışmaları yapılmıştır.
İlçenin, Ordu Büyükşehir
Belediyesinin kurulmasıyla hizmet etkinliği genişlemiştir. Yavşan mahallesinde
sosyal yaşam alanı, şadırvan, parke, gasil hane, WC ve kamelya yapımı, Çaltepe mahallesinde cami meydanı
genişletmesi yapılmıştır. 204 konutluk TOKİ projesiyle cami ve alışveriş
merkezlerini de içine alan toplu konutların yapımı gerçekleştirilmiştir.
Gülpınar, Herközü, Birebir ve Müslim Sarıca mahallelerinde sosyal yaşam
alanları düzenlenmiştir. Ayrıca Herközü, Arıkmusa, Alan, Yukarıgökçe, Bayraklı,
Beşbıyık, Gündoğmuş, Yağmurlar, Çukuralan, Yavşan, Aşağıgökçe, Kâfi Sarıca,
Balıklı, Derebaşı, Kenger ve Maden mahallelerinin parke döşemeleri yapılmıştır.
Beyağaç mahallesinin parke döşemesi yarılanmıştır.