20. Yüzyılda Ordu
Mart 29, 2018 Mithat Baş Tarih Araştırmaları 1 Yorum Kategori : İbrahim Dizman , Mithat Baş tarih araştırmaları , ordu tarihi , Türk kültürü
Ordu, Orta Karadeniz bölümündeki kentler içinde
sosyal ve kültürel etkinlikler, beşeri ilişkiler ve çeşitli kültürlerin bir
arada toplanıp harmanlandığı ve bunun sonucunda da kendine özgü bir kent olma
özelliği kazanmasıyla özel bir yer tutar. 19. ve 20. Yüzyıl içinde Kafkaslardan
Balkanlara kadar çok çeşitli coğrafyadan insanların göç ederek Ordu’ya
yerleşmeleri burada zaman içinde çok uyumlu bir beşeri armoni oluşturmuştur. Bu
kültür zenginliği Ordu’ya kendini yenileme, geliştirme ve daha güzeli arama
özelliği kazandırmıştır. Ordu’nun 20. Yüzyılını aslında kasabalılıktan kentliğe
geçiş süreci olarak da yorumlamak mümkündür.
Ordu’da gerek 1883 yılında yanmış olan kasabanın
yeniden kurulup geliştirilmesi sırasında, gerekse kasabalılıktan kentliğe dönüşü
esnasında birçok olumsuzluklar da yaşanmıştır. Kasabanın yeniden kurulmasında
ve modern bir kent görünümü elde edilmesinde büyük çaba harcayan Felekzade
Süleyman Ağa, Şeyhzade Kahraman Ağa ve Katırcızade Mustafa Ağa, Rum
metropolitenleri tarafından sürekli şikâyet edilmişler ve sonunda Trabzon
Vilayet Meclisi’nin 1908 yılında aldığı bir kararla Akçaabat’a sürgüne
gönderilmişlerdir. Aynı kararla Bacınoğlu Ahmet Efendi ve Çoloğlu Hasan Efendi
de Gümüşhane’ye sürgüne gönderilmişlerdi. Ancak iki ay sonra Meşrutiyetin ilan
edilmesiyle birlikte bu sürgün kararı kaldırılmıştır.
Ordu’da ilk Türkçe Tiyatro oyunu da 1908 yılında
Kaymakam Faik Bey’in öncülüğünde oynandı. Oyunun adı Namık Kemal’in “Vatan
Yahut Silistre” adlı piyesi idi.
1913 yılında Karnik Efendi, Ordu’nun ilk basılı
yayınını yayımlamaya başladı. Yayının adı “Osmanlı Ajansı”ydı. Küçük boyutta
arkalı önlü tek sayfadan oluşan bu gazete, “Osmanlı Telgraf Ajansı”nın
yolladığı savaş ve hükümet çalışmalarıyla ilgili haberleri veriyordu. Haberler
vilayete telgrafla bildiriliyor, Karnik Efendi de bu haberleri alıp gazetesinde
kullanıyordu.
I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte 1914
yılında Seferberlik ilan edildi. 5 Ağustos günü Ordu yöresinde 20-45 yaş
arasında eli silah tutan bütün Türk gençleri askere alındı. Yıllar sonra bu
savaşa katılan Türk askerlerinden geri dönme oranının %5 olduğu hesaplandı. Bir
başka deyişle 3 kuşak genç insanımız, 1914-1918 yılları arasında devam eden I.
Dünya Savaşı yıllarında cephelerde can verdi.
18 Nisan 1916 günü Ruslar Trabzon’u işgal ettiler.
Daha bir ay önce Mart 1916’da Trabzon’dan binlerce sivil halkın batıya göçü
başlamıştı. Bu insanların büyük kısmı Giresun ve Ordu’ya yerleştirildi. Trabzon
Vilayet merkezi 5 Nisan 1916’da Ordu’ya geldi. Trabzon Valisi Azmi Bey,
çalışmalarını Ordu’da sürdürdü. Kaymakamlık binası Valiliğe tahsis edildi.
17 Temmuz 1916’da bir Rus torpidosu Kiraz limanını
bombaladı. Daha sonra Vona limanına giderek kayıkları tahrip etti.
3 Ağustos 1916’da Rus torpidosu Ebulhayr’ı
bombalandı. Ordu açıklarına kadar geldi.
21 Nisan 1917’de Ordu açıklarına gelen bir Rus
kruvazörü Ordu hükümet konağı yakınlarındaki askeri misafirhaneyi bombaladı.
31 Mayıs 1917’de en büyük bombalama yapılmış,
Ebulhayr bombalandıktan sonra Ordu limanına gelmiş ve Ordu şehir merkezini
saatlerce bombalamıştır.
25 Ağustos 1917’de 12 Rus gemisi birden Ordu şehrini
bombaladılar. Bu saldırıya uçaklar da katılmış, şehirde yağma olayları
görülmüştür.
1918 yılında yapılan yeni mülki düzenlemeyle Trabzon
Vilayeti’nin en büyük kazası olan Ordu “Sancak/Liva” düzeyine dönüştürüldü.
Artık bundan böyle Ordu Sancağı/Livası kaymakam tarafından değil, mutasarrıf
tarafından yönetilecekti. 1919 yılında da ilk Ordu Mutasarrıfı İbrahim Ethem
Bey oldu.
1919 Ekim ayı başlarında başkenti Batum olan Rum Pontus Cumhuriyeti" kurulduğu duyuruldu. bu devlet, sınırları içine Ordu'yu da alıyordu. Yaylalarda Rum çetelerin saldırıları yoğunlaştı. Çok sayıda Ordulu bu yıl güvenlik gerekçesiyle yaylalara çıkmadı.
1919 Ekim ayı başlarında başkenti Batum olan Rum Pontus Cumhuriyeti" kurulduğu duyuruldu. bu devlet, sınırları içine Ordu'yu da alıyordu. Yaylalarda Rum çetelerin saldırıları yoğunlaştı. Çok sayıda Ordulu bu yıl güvenlik gerekçesiyle yaylalara çıkmadı.
1919 yılında Ordulu gençler bir araya gelerek “Ordu
İnkılab-ı İçtimai Kulübü” (Ordu Toplumsal Devrim Kulübü) nü kurdular. Bu kulüp
kentin ilk kültür grubudur. Bu grubun amacı, Pontusçuluğa karşı olan gençleri
ulusal duygular etrafında birleştirerek kültürel çalışmalar yapmaktı. Tiyatro
yapılması, kütüphane kurulması ve yayın yapmak gibi etkinlikler bu amaca
yönelikti. Nitekim 1920 yılında Garipoğlu İsmail Hakkı Bey öncülüğünde bu kulüp
tarafından Ordu’da ilk kütüphane kuruldu.
Rüsumet No: 4 adlı gemi, Karadeniz’den batı
cephesine silah taşırken 17 Ağustos 1921 günü Yunan gemilerine yakalandı. Gemi,
düşman gemilerinden kaçarak Ordu’ya sığındı. Silahlar, Ordulularca boşaltılıp
saklandı. Gemi batırıldı. Düşmanın uzaklaşmasından sonra, Ordulu gençler gemiyi
tekrar yüzdürerek silahları yüklediler. Gemi silah taşımaya devam etti.
1923 yılında resmi belgelerdeki “Sancak” tanımı
“vilayet” olarak değiştirilince Ordu’nun resmi adı “Ordu Vilayeti” oldu. Bu
durum, 1924 Anayasası’nda da kesinleştirilmiştir.
Ordulu bir deniz subayı olan İhsan Bey, 1924 yılında
ilk sinemayı Ordu’ya kazandırdı. İhsan Bey Avrupa’da gördüğü sinemalardan
etkilenerek bir benzerini Ordu’ya kurmuştu. Sinema “İhsan Bey Sineması” olarak
adlandırıldı. Aynı yıl “Ordu İdman Yurdu Kulübü” de kuruldu.
19 Eylül 1924 günü Gazi Mustafa Kemal Ordu’yu
ziyaret etti.
1927 tarihinde yapılan Cumhuriyet döneminde yapılan
ilk nüfus sayımında Ordu’nun il nüfusu 201.302 olarak saptandı. Kent merkezinin
nüfusu ise 8.209’du. Bu düşüşün nedeni Rum ve Ermeni göçüydü. Aynı tarihte
Ordu’da Rumca konuşan 2 kişi, anadili Ermenice olan 249 kişi yaşıyordu.
1927 yılında Bilal Köyden, “Güzelordu Gazetesi”ni
Ordu kent merkezinde yayımlamaya başladı. 1928 yılında harf devriminin
gerçekleşmesiyle kentte Türk alfabesi bulunmadığı için bütün gazeteler bir süre
yayımlanamadılar. Ancak 1929 yılında Türkiye’de bir ilk yaşandı. Güzelordu
Gazetesi’nin sahibi Bilal Köyden, Uzunisa Köyü’nde ilk köy gazetesini çıkardı.
Köyden, tahta baskı makinesini yaparak çıkardığı gazetesiyle “Köyde Yayımlanan
İlk Türk Gazetesi” unvanını Ordu’ya kazandırdı.
19 Nisan 1930 günü Ordu elektriğe kavuştu. Bu olay,
Güzelordu Gazetesi’nin 23 Nisan tarihli sayısında şöyle haberleştirildi:
“Ordumuz nur içinde. Karadeniz’in pırlantası olan güzel Ordumuz dört gün evvel
elektrik nurlarına boyandı. Onu memlekete kazandırmak için geceli gündüzlü çalışan
Belediye Reisi Rıfat Bey ve Valimize, mebusumuz Recai Bey’e ve çalışma
arkadaşlarına nihayetsiz şükranlar”
1933 yılında Mesudiye İlçesi, önceki yüzyıllarda
olduğu gibi tekrar Ordu’ya bağlandı. 20 Mayıs 1933 tarih ve 2197 sayılı kanunla
Mesudiye İlçesi, Şebinkarahisar’dan alınarak Ordu Vilayeti’ne bağlandı. Aynı
kanunla Şebinkarahisar da Giresun’a bağlanmıştır.
Ordu Belediyesi büyük bir radyo getirterek 1934
yılında parka koydu. Bu haber Tekâmül Gazetesi’nde şöyle haberleştirildi. “Ayın
ondokuzuncu günü fevkalade olarak toplanan şehir meclisi mubayaası encümence
muvafık görülen büyük radyo için kendi faslınca kâfi miktarda para kalmadığı
için geçen sene düyun faslından 500 liranın naklini kararlaştırmıştır.
Musikinin nasıl bir deva olduğunu söylemek bile zaittir. Kuvvetli bir radyo bu
bedii ihtiyacı az masrafla temin eden en mükemmel vasıtadır.”
18 Temmuz 1934 tarihinde Ordu’dan Çambaşı’na ilk
motorlu araç ulaştı. Bu haber de Tekâmül Gazetesi’nde şöyle duyuruldu: “Şoför
Mustafa Efendi, içinde dört kişi bulunan kamyonla pazartesi günü saat 17.30’da
Çambaşı yaylasına gitmeye muvaffak olmuştur. Kamyon düdüğünü işiten halk hayret
ve sevinçle arabayı karşılamışlar, ölüm tehlikesini göze alarak Çambaşı’na
giden şoför Mustafa’yı takdir ve taltif etmişlerdir.
1946 yılında ilk belediye otobüsü Ordu kent merkezi-Kirazlimanı-Perşembe
arasında çalışmaya başladı.
Ordu, tiyatro etkinlikleri bakımından Karadeniz
Bölgesi içindeki diğer illere göre müstesna bir yapıya sahiptir. Kasabalaşma
sürecinden itibaren tiyatro alanında çok önemli etkinliklerin yapıldığı Ordu’da
bu durum 1964 yılında “Oyun” dergisinde söz konusu edildi. Dergide şunlar
yazıldı: “Ordu ili Halkevi, bu yıl canlı tiyatro çalışmalarına başladı. Bu
küçük Karadeniz kentinde bütün Anadolu’yu şaşırtacak bir ilerilik var. Köylü,
şehirli kızlar büyük bir rahatlıkla sahneye çıkıyor ve Türkiye için örnek bir
olgunlukla halk tiyatroya geliyor, kendi çocuklarını alkışlıyor. ..Ordu’nun
yabancıları böylesine hayran bırakan tutumunda Gençlik Tiyatrosu Başkanı Uğur
Gürsoy’un sabırlı ve inançlı çalışmalarının büyük payı var.”
Gerçekten de tiyatro alanında büyük potansiyele
sahip Ordu’da 19 Haziran 1964 günü belediye meclisi kararıyla “Ordu Belediyesi
Karadeniz Tiyatrosu” kuruldu. OBKT bu tarihten itibaren tiyatro alanında
yetiştirdiği elemanlarla Türk tiyatrosuna büyük katkılar vermeye devam ediyor.
Günümüzde bu kaynaktan yetişen yüzlerce Ordulu, sinema filmi, dizi ve tiyatro
çalışmalarında faaliyetlerini sürdürmektedirler.
8 Temmuz 1970 gününde Ordu’da yapılan fındık
mitingine büyük bir kalabalık katılmıştır. Fındık üreticisinin haklarını arama
ve koruma amacında olan miting birçok provokasyonun sonucu olaylı geçmiş, bir
kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Yüzlerce ev
ve işyeri zarar görmüştür. Olaylardan sorumlu tutulan birçok kişi tutuklanmıştır.
Bu mitingi Fatsa ilçesinde yapılan başka fındık mitingleri takip etmiştir. Mitinglerin
düzenlenmesinde Ziya Yılmaz ve Fikri Sönmez (Terzi Fikri) etkili olmuşlardır.
10 Nisan 1971’de Efirli Cezaevinin temeli atıldı.
Aynı yıl Ordu Lisesi, Okullararası Futbol Şampiyonasında Karadeniz Bölge
şampiyonu oldu.
1972 yılında Ünye’deki radarda görevli üç İngiliz
kaçırıldı. Bu olay kentte tedirginlik ve korku yarattı. İçişleri bakanı Ordu’ya
geldi. İngilizleri Mahir Çayan ve arkadaşlarının kaçırdıkları anlaşıldı.
Niksar’ın Kızıldere köyünde saklanan Mahir Çayan ve arkadaşları öldürüldü.
Ertuğrul Kürkçü sağ yakalandı. Bu olayda kaçırılan üç İngiliz de öldü.
12 Eylül 1980 Askeri darbesinde çok sayıda öğretmen
ve aydın gözaltına alındı. Bütün sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler
kapatıldı. Halk Eğitimi Merkezi salonu tutukevi haline getirildi.
1984 yılında Kurul kayalıklarında arkeologlar
inceleme yaptılar.
1992 yılında Ordu Sanayici ve İşadamları Derneği
kuruldu. Aynı yılın Temmuz ayında Ordu Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen
ve sekiz kooperatiften oluşan “Kuğukent” konutları tamamlandı.
Kaynaklar:
İbrahim Dizman, 20. Yüzyılda Ordu, Ordu 2010
Mithat Baş, Ordu Yöresi Tarihi, Ordu 2012
Sıtkı Çebi, Ordu Şehri Belediye Tarihi, Ankara 2002